Merhabalar arkadaşlar yaklaşık 1 ay gibi
bir aranın ardından tekrardan bir kaç bir şey yazacağım.
“Yaz ayı geldi insanlar cıvıl cıvıl
eğlenceli” bu standart bir cümledir. Ancak şu varki o insanların büyük
çoğunluğuyla konuşsanız vıcık vıcık aşka bular sizi. Yaz ayından bu yüzden
nefret ediyorum insanlar ilişkiye girdiklerinde aşık olduklarını düşünüyorlar
nasıl olurda mantıklı bir insan bu iki duyguyu ayırt edemez bir türlü
anlamıyorum.
Falan filan işte bende sizlere bu yaz
ayının başları sayılabilecek bir zamanda yaptıklarımı anlatayım. Geçen hafta
Kuşadası’na gittim ailemle beraber. Tatil amaçlı orada yaklaşık 1 hafta kadar
kaldım. Aslında bu çok kısa bir süre. Gerçekten çok kısa. Ha bide 2 günü yolda
geçiyorsa tatil bile sayılmaz
İşte ilk Kuşadası’na giderken buradan yola
çıktık abi o nasıl bir yoldur insan patlayacak gibi oluyor 9 10 saat yol gittik
Allah’tan araba iyiydi de 13 saat yani normalde otobüsle 13 saatlik bir yolmuş.
Köyden saat 9 gibi yola çıktık. Sonra Zonguldak’ta oyalandık 2 saat yola 11’de
çıkmış olduk. Akşam saat 8 9 gibi orada kalacağımız yerdeydik. Kalacağımız yer
demişken abim orada üniversitede okuyor ve kirada oturuyor bu senede yazda staj
yaptığı orada kaldı. Yolda gördüklerimi anlatacak olursam nerdeyse her yerde
yol çalışması var heleki otobanlarda. Ondan sonra buradan Yalova’ya kadar
standart bizim Zonguldak benzeri araziler filan Yalova’da bi sürü fabrika büyük
binalar filan. Manisa’da Vestel reklamları ve binaları her yerde. İzmir’inse iç
kısımlarında büyük kayalık dağlar var.
Yol gününden sonraki ilk gün; hiç
bilmediğim bir yer olduğu için tereddüte düştüm ve 2’ye kadar bi yere gitmedim
sonradan babam para verdi işte biraz gezeyim dedim. Orada ben konuşması düzgün
olan çok az insan gördüm genellikle kürtler var orada. Tabi turistleri asa yok
sayamam ;). Ondan sonra işte gittim sahil tarafına bakındım etrafa hep güzel
kızlar filan sonradan gittim bi kafeye oturdum epeyde kalabaydı. Tek boş masa
vardı orayada ben oturdum. Sonradan bi menü verdiler beklediğimden ucuz çıktı
doğrusu bir porsiyon dondurma 3 lira(4 top) ve kola 2,5 lira sonra kola filan
geldi işte dondurmamı yerken yoldan geçen iki kızı kesiyodum çok güzellerdi.
Şans bu ya onlarda oraya geldiler. Tabi boş masa yoktu ve ben yalnızdım bana
kimse gelecek mi diye sordular oturabilir miyiz dediler filan kabul ettim
konuştuk tanıştık baya da iyi oldu daha ilk günden. Sonra numaralarını filan
aldım. O gün başka bi şey olmadı
2. gün; o gün sabah 10 da uyandırdılar
kahvaltı filan yaptım. 2ye kadar yine evdeydim. 2’de çıktım evden denize gitmek
için. Sonra denize gittim. Oradan bir şezlong kiraladım. Uzandım öylesonra
denize gir çık filan o gün öyle bitti işte bi de abimin ev arkadaşlarından biri
bizdeydi o akşam babamlarla konuştu filan uzun uzun. O gün Ferhat Göçer ve
Gökçe konseri vardı. Yabancılık hissinden gece çıkmadım konser için.
3. gün; en heyecanlı günde sabah bomba gibi
uyandım saat 9da sonra kahvaltı televizyon filan saat oldu 12 evden çıktım yine
plaja gittim. Yine şezlong kiraladım sonradan aklıma ilk gün numaralarını
aldığım kızlar geldi(bu arada kızların sevgilisi yok). Aradım birini işte
plajdayım filan gelebilir misiniz 1 saat sonra olur anca dediler bende olur
dedim. Üstümü giyindim gittim deniz kenarındaki yolda dolaştım. Orasıda baya bi
uzun 20 dakika pladan diğer tarafa gitmek. Gidip geldim işte sonradan mesaj
attım nerde kaldınız diye bi de ne göreyim plajdalar görüdkten sonra plajdayız
sen nerdesin dedi bende geldim dedim. Birlikte denize girdik filan. Sonradan
akşam Can bonomo konseri var ona gidelim mi birlikte dedim olur dediler mutlu
oldum. Sonradan kızlar plajdan eve gittiler 2 saat sonra ben biraz daha kalmak
istedim. Şezlongta yatarken 2 kişi geldi bir kız bir erkek turist ingilizce
konuştular iste benim yan tarafımda. Bende hello filan konuştum biraz 1 saat
geçti ben gidiyordum erkek olan(Andrei) wait us dedi. Baktım öyle yanlarına
gittim giyindiler filan sonra birlikte plajda yürüdük. Andrei kaslı biriydi
sevgilisine hava atmak için olsa gerek sahildeki box torbalarına vuralım mı
dedi. Bende kabul ettim o vurdu 890 oldu. Sevgilisi güldü alkışladı öpüştüler
filan. Tabi ben sıskayım ya güçsüzüm sandılar(bende öyle sanıyordum) ben vurdun
916 oldu çocuk kıpkırmızı oldu sevgilisi(adını hala bilmiyorum:( ) koluma
sarıldı filan Andrei rezil oldu sevgilisine. İşte sonra biraz yürüdük ayrıldık
ben eve gittim akşam 9da kızlardan biri(Betül) mesaj atmış gelmiyecek misin
diye bende geliyorum dedim gittim hemen Can Bonomo konserinde koptuk. Sonra
Gülşen konserinde oradan ayrıldık. Ardından o tanıştığımız kafeye gittik 12
filandı saat kahve içtik ben dedim ki aa! cüzdanımı almışım. Bu arada elimde
her zaman taşıdığım çantama baktım. Cüzdanda para yoktu zaten sonradan hesabı
kızın biri(Seden) ödedi. Öpüştük ayrıldık orda eve gittim yattım.
4. gün; önceki günden kalan bir yorgunluk
vardı üzerimde 11 de kalktım sabah 3e kadar evdeydim. 3te sahile gittim bu
sefer şezlong kiralamak yerine yan tarafta ücretsiz yerdekaldım. Orada baktım
şeker mi şeker yalnız bi kız onun adıda Seden epeyce bi kestim işte kız
rahatsız oldu benden. Sonra bi cesaretle yanına gelebilir miyim dedim niye
dediğinden yine cesaretle hiç öyle konuşuruz dedim bi süre baktı sonra tamam
gel dedi.Başladık konuşmaya epey bi konuştuk plajda 1 saat filan sonra plajdan
çıktık sahil yolundaki banklardan birine oturduk 2 saat konuştuk orada
dertleştik. 8.30 da ayrıldık tabi numarasını almayı unutmadım. Ardından akşam
ben bişey yazmadım ama o maç izleyelim mi diye mesaj attı bende tabi olur
dedim. Mesut Özil formamı ve adidas kaprimi giydim bi restaurant tarzı yerde
buluştuk ve şanski ondada Mesut Özil forması vardı.Maçı izledik ama cidden çok
hoş kızdı. Maç bitti saat 11 veya 12 işte Hadise konseri vardı o konsere gittik
ordada eğlendik. Ha bide Hadise ilk kez Biz Burdayız adlı şarkısını söyledi
orda. Ardından saat 1’de eve gittim tabi onuda evine bıraktım.
5. gün; beşinci gün 4te çıktım evden sırf
sıcak diye sonra plaja gittim denize girdim çıktım güneşlendim eve gittim
akşamda zaman öyle geçti.